Nihayet eve dönüş başladı. Her yıl olduğu gibi bu yıl da Avrupalı Türklerin önemli bir bölümü yaz tatillerini anavatan Türkiye’de geçirdiler. Hem de Avrupa medyasının ‘Avrupalı Türkler Türkiye’ye tatile gitmeye korkuyorlar’ kara propagandasına rağmen. Ağustos sonu ve Eylül başında geri dönüşler, eve dönüş başladı. Türkiye’nin sıcak havalarına alışanlar, bir kaç gün buralara uyum süreci yaşadılar. Ve yaşam, yaz tatili öncesi kaldığı yerden tekrar başladı. Okullar açıldı. Çalışanlar işlerinin başına döndüler. Yakında sosyal faaliyetler de başlar. Avrupalı Türkler elli yıl boyunca oluşturdukları dünyalarıyla başbaşalar…
Uçakla yolculuk yapanlar da araçlarıyla yolculuk yapanlar da tatlı bir yorgunluk yaşadılar. Gerçi uçak yolculuğu yapanlar yıllar önce, seyahat şirketlerinin iflasları yüzünden hava meydanlarında yaşanan çileleri yaşamadılar. Ancak, her nedense bu yıl, vatandaşlarımızın en çok tercih ettikleri Kapıkule Sınır Kapısı’nda sorunlar yaşandı. 1 Ağustos – 4 Eylül arasında bu kapıdan 111 bin 566 yolcu aracı geçiş yapınca, günümüz Türkiye’sine ters düşen sahnelere şahit olundu. Her ne kadar gazetelerde ‘Gurbetçiden 33 milyarlık can suyu; son 5,5 yılda Türkiye’ye gelen 30 milyon gurbetçi yaklaşık 33,2 milyar dolar harcadı’cümleleri yer almasına rağmen, Kapıkule Sınır Kapısı’nda bir çöp kutusu meselesi çıkarıp ortalık velveleye verildi. Diğer taraftan, Kapıkule’de uzun kuyruklar, zaruri ihtiyaçların giderilmesindeki sıkıntılar da medyaya yansıdı…
Siyasette yaz tatili gelişmeleri…
Hollanda siyasetine geri dönersek. Milletvekilleri de hafta başında görevlerine dönüp, yaz tatili öncesi kaldıkları yerden başladılar. Hollanda milletvekilleri yani Temsilciler Meclisi her ne kadar yaz tatili yapsalarda, Hollanda’da siyasette hareketlilikler olanca gücüyle devam etti. Mesela Yeşil Sol Parti lideri Jesse Klaver hakkında yapılan film tüm yaz boyunca gündemi meşgul etti. Film bir belgesel niteliğinde olup, Yeşil Sol Partisi lideri Klaver’ın seçim kampanyasındaki konuşmalarını yansıtıyor. Film, bağımsız bir yapımcı tarafından değil, partili Joey Boink tarafından yapılmış. Bu film yaz boyu Hollanda gündemini meşgul etti.
Diğer taraftan, Jesse Klaver ile ilgili film yapılınca, twitter da ‘Yeşil Sol Parti lideri Jesse Kalver film yaparsa, CDA lideri Sybrand Buma’da kitap yazar’ şeklinde cümleler paylaşıldı.
Bu çerçevede, eski SP (Sosyalist Parti)li Sharon Gesthuizen de bir kitap yazdı bu yaz. Geçen hafta piyasaya çıkan kitabında SP kültürünü eleştiriyor Gesthuizen. Bunun üzerine görüşüne başvurulan SP lideri Emile Roemer, ‘kitap yayınlanmadan önce okusaydım, tavsiyelerimi iletirdim, ama Sharon Gesthuizen bunu reddetti’ diyor ve ekliyor ‘bu şekilde ancak partiye zarar verir’ yorumunu yapıyor.
Üçüncü Rutte hükümeti kapıda mı?
Geçtiğimiz Mart ayında yapılan milletvekili seçim sonuçları, hatırlanacağı gibi hiç bir partiye salt çoğunluk verip hükümet kurma şansı vermemişti. Ve Hollanda’da alışılageldiği üzere farklı partilerin koalisyon kurma çalışmaları başlamıştı. Ancak yaz tatili öncesi partiler arasında bir anlaşma sağlanamamıştı. Buna rağmen meçlis tatile girmişti. Yaz tatili dönüşü Meclis Pazartesi günü 4 Eylül’de toplandı. Elbette milletin gözü ve kulağı yeni kurulacak kabinedeydi. Zira nasıl bir koalisyon olacağı merak konusu. Son iki, üç gündür yapılan tartışma ve görüşmelerden medyaya yansıyan yeni bir hükümet formülü bulundu. Bu formül, güçlü bir sağ kabinenin hayata geçilirilmesi. Yani dört partili bir kabine. Hristiyan Birlik Partisi lideri Gert-Jan Segers’e göre yeni kabine VVD, CDA, D66 ve CU(Hristiyan Birlik) partilerinden oluşacak. Gerçi böyle bir hükümet formülünde CU lideri Segers dışarıda kalacağını, görev almayacağını açıklamıştı. Öngörülen kabine aynı zaman da ‘üçüncü Rutte hükümet’ olacak.
Evet, Hollanda’da siyasi gelişmeler özetle böyle. Bunun yanısıra, Hollanda’da, Eylül ayında Türkleri ve Türkiye’yi ilgilendiren etkinlikler de var. Bunlardan birincisi 13 Eylül tarihinde ‘Erdogan & The Crisis of Modern Turkey’ başlığıyla Amsterdam’da yapılacak. Konu başlığından da belli olduğu üzere hedef yine Erdoğan yine Türkiye. Toplantının misafir konuşmacısı ise ‘The New Sultan’ kitabının da yazarı Soner Cagaptay. Eylül ayındaki ikinci toplantının konuğu ise Orhan Pamuk. Üçüncü toplantı da Duygu Asena’yı anma toplantısı. Toplantılar ‘de Balie Kültür Merkezi’ tarafından organize ediliyor.
Veyis Güngör
7 Eylül 2017