Yalnızlık haftası ve Türklerde paylaşma kültürü

Geçen hafta (21 Eylül – 1 Ekim) Hollanda’da yalnızlık haftası olarak ilan edildi. Bir çok kuruluş yalnızlık haftasında ekstra faaliyetler yaptılar. Hollanda’da bir milyondan fazla kişi kendini yalnız hissediyor. Yani günlük yaşamda karşılaştığımız her onyedi kişiden biri yalnız. Elbette yalnızlık göreceli bir kavram. Birey kalabalık bir aile içinde de kendini yalnız hissedebilir. Ancak araştırma ve istatistiklerde yer alan yalnızlık genelde bireyin yalnız yaşamasıdır. Hollanda’da özellikle 65 yaş üstü yalnız yaşayanların sayısı bir hayli kalabalıktır.

Yalnızlıkla mücadele eden kuruluşlardan bir tanesi de Resto VanHarte olarak bilinen restorantlardır. Uzun yıllardır Hollanda’nın farklı şehirlerinde haftalık akşam yemekleri programları düzenler Resto VanHarte. Yemeklere genelde yalnız yaşayan bireyler katılırlar, aynı yemek masasında bir araya geldikleri diğer bireylerle tanışırlar, haftanın bir iki günü de olsa yalnızlıktan kurtulmuş olurlar. Hemen hemen her yemek organizasyonunda bir sosyal mesele de ele alınır, konuşulur, masa etrafındakiler görüşlerini bildirirler. Böylece bireyler arasında yeni İlişkiler kurulmuş olur. Aslında Resto VanHarte’nin ülke çapındaki bu yemek organizeleri bireyselliğin insanoğlunu yalnızlaştırmasına karşı verilen bir mücadeledir.

Biz de, geçmiş yıllarda Türkevi Derneği olarak özellikle Kurban Bayramı sonrasında Resto VanHarte ile ortaklaşa bir hafta süren yemek programları düzenledik. Kurban Bayramı Yemek Proğramları olarak düzenlenen faaliyetlerde Türk ve İslam kültüründen bir konu seçerek, yemeğe katılan Hollandalılara sunduk ve sorularına cevaplar verdik. Aynı programlara zenginlik olması açısından Türk tasavvuf musikisi de ilave ettik. Katılımcılar Ney, Ud ve Saz ile tanıştılar. Semazenler ve Hz. Mevlana ile ilgili belgesellerle programı zenginleştirdik. Ayrıca Aralık ayında yine bir hafta devam eden Mevlana Rumi Yemek Haftası adıyla Resto VanHarte’larla programlar organize ettik.

Evet, Hollanda’da üç beş yıldır dile getirilen ‘katılımcı toplum’ un oluşması ve Türklerin bu sürece aktif katılımlarının sağlanmasında Yalnızlık Haftası önemli fırsatlardan sadece bir tanesidir. Bu fırsatı her kuruluş kendi çapında değerlendirebilir. Bizim kültür ve medeniyet anlayışımızda  insanlara karşılıksız yardım yapılır. Türkistan başta olmak üzere Anadolu ve Balkanlar’da kültür ocaklarında insanlar karşılıksız doyurulmuştur. Piri Türkistan Hoca Ahmed geleneğinde “İnsanları kazanmanın kuralı; onlarla varlığını paylaşmak” olmuştur. O zaman Hollanda Kralı Willem Alexander’ın başını çektiği ‘katılımcı toplum’ bizim kültür değerlerimizle örtüşmektedir. Artık, Hollanda Türk toplumu olarak etkin, aktif ve sorumluluk alan katılımı bir defa daha düşünelim.

Veyis Güngör

30 Eylül 2017

 

Scroll naar boven
Scroll naar top