Kocaeli Büyükşehir Belediyesi yine bir ilke imza attı. Kocaeli Kartepe’de ‘Uluslararası 15 Temmuz ve Darbeler Sempozyumu’ gerçekleştirdi. Sempozyuma 26 ülkeden 187 konuşmacı katkıda bulundu. Program, açılış konuşmaları ve farklı salonlarda yapılan oturumlardan oluştu. Sempozyum’da yapılan konuşmalar, sunumlar, tartışmaların içeriği ve sonuç deklerasyonu basında geniş bir şekilde yer alacaktır elbette. Burada dikkat çekmek istediğim ve üzerinde düşünülmesi gereken bir kaç hususu özetle ifade etmek isterim.
Sempozyumun amacı
Sempozuma ev sahipliği yapan Kocaeli Büyükşehir Belediye Başkanı İbrahim Karaosmanoğlu, Kartepe Zirvesinin temel amacını şöyle özetledi; “Yeryüzünde savaş, şiddet, ırkçılık, Müslüman düşmanlığı, zorunlu göçler, açlık, yoksulluk, gelir dağılımı adaletsizliği ve benzer krizler tırmanmaya devam ediyor. PKK, PYD, DAEŞ, FETÖ gibi taşeron terör örgütleri nedeniyle dünyanın hiç bir yeri güvenli değil. İnsanlığın sosyal ve siyasal problemlerine karşı çözüm önerileri geliştirmek”. Kocaeli’nin tarih, kültür, bilim, sanayi birikimiyle uluslararası toplantılara ev sahipliği yapmaya aday bir kent olduğunu da belirten Karaosmanoğlu her yıl buna benzer toplantı ve buluşmaların devam edeceğini belirtti.
Sempozyum konuları ve salonlar
Kartepe Zirvesi 15 Temmuz ve Darbeler Sempozyumunun oturum başlıkları, seçilen konular oldukça meseleyi zaten ortaya açıkca koymuş. Oturum başlıklarından bazıları şöyle: ‘Demokrasi, Parlamento ve Darbeler’, ‘Medyanın en uzun gecesi: 15 Temmuz’, ’15 Temmuz: Küresel Etkiler’, ‘Darbeler: Psiko-Sosyal Analiz’, ‘Darbelerle Mücadelede Siyasal Liderlik’, ‘İslam, Batı ve Demokrasi’, ‘FETÖ Yapılanması’, ’15 Temmuz’un Anatomisi’, ‘FETÖ ve Din’… Oturum konuları kadar oturum gerçekleştirilen salonların isimleri de bir o kadar anlamlı. Salon isimleri şöyle: ‘Demokrasi Salonu’, ‘Ömer Halisdemir Salonu’, ‘Milli İrade Salonu’, ‘Prof. Dr. İlhan Varank Salonu’, ‘Erol Olçak Salonu’. Bu şekilde 15 Temmuz şehitlerinden bazı isimler rahmetle anıldı.
Kartepe Davos olabilir mi?
Kartepe’nin Türkiye’nin Davos’u olarak benzetilmesi, Sempozyumun Onursal Başkanlığını üstlenen Kültür ve Turizm Bakanı Numan Kurtulmuş tarafından yapıldı. Konuşmasında Kartepe Zirvesinin, ‘Türkiye’nin Davos’u gibi, iddialı bir çıkışla’ başladığını söyleyen Kurtulmuş ‘İnşallah Davos’u da geçip dünya çapında önemli bir etkinlik haline gelir’ dedi.
Davos, hatırlanacağı üzere ondokuzuncu yüzyıldan itibaren bir sağlık merkezi olurken, yirminci yüzyılda da kış sporları merkezi haline gelir. Davos aynı zaman da uluslararası toplantıların, ekonomik zirvelerin yapıldığı bir merkez olma özelliğine sahip.
Kartepe, Türkiye’nin Davos’u olabillir elbette. Davos’ta yapılan kış sporlarının en güzeli Kartepe’de de yapılabilir. Kartepe, öyle zirve ki hem de zirve. Dakikalarca yüksek dağlara tırmanıyorsunuz. Bir müddet sonra bulutların arasında adeta kayboluyorsunuz. Tabiat harikalarıyla ve güzellikleriyle de Kartepe Davos’u geçer. Toplantı salonlarıyla, zirvelere ev sahipliği yapacak merkezlere de sahip Kartepe. O zaman, Kartepe’nin Türkiye’nin Davos’u olması için eksik olan ne? Cevap: Organizasyon ve sürdürülebilir bir anlayışla planlanan etkinlikler elbette. Bu eksiklik giderilince Kartepe, Kültür Bakanımız Numan Kurtulmuş’un ifadesiyle dünya çapına bir kongre, spor, sağlık ve zirvelerin yapıldığı merkez haline gelebilir.
Yeni bir strateji geliştirilmeli
Sempozyumun ‘Demokrasi, Parlamento ve Darbeler’ oturumunda nacizane ’15 Temmuz Darbesi’nin Avrupa’ya yansımaları’nı anlatma fırsatı buldum. Medya ve siyasilerin tutumu, Avrupalı Türklere etkisi, Türkiye-AB ülkeleri ilişkilerine kısaca değindim. Kanlı darnebin anlatılmasında sıkıntılar çekildiğini söyledim. Son olarak da, Temmuz 2016 kanlı kalkışmasından sonra Türkiye Avrupa Birliği üyeleri arasındaki gelişmelerin ne Türkiye için, ne Avrupa Birliği ülkeleri için ne de Avrupalı Türkler için hiç de iç açıcı olmadığını söyledim. Ve böyle bir ilişkinin sürdürülebilir olmadığına dikkat çektim. Aciliyetle, yeni bir iletişim, yeni bir lobi, yeni bir kamu diplomasisi stratejisi geliştirilmelidir teklifinde bulundum.
Veyis Güngör
27 Ekim 2017