Rusya’nın uzun kolu ve bilginin silahlaştırılması

Kaç yıldır Erdoğan’ın ve Türkiye’nin uzun kolunun Avrupa ülkelerine uzandığı yazılır, söylenir ve iddia edilir. Bu iddialar, özellikle 15 Temmuz kanlı ve alçak darbesinden sonra daha da artarak devam etti. Avrupa’da yaşayan Türkler bu tür yazılara, televizyon programlarına ve sosyal medyadaki haberlere o kadar aşina olduk ki, şu günlerde ‘Rusya’nın uzun kolunun Avrupa’da’ olması iddialarına şaşırmadık. Son günlerde gündemde olan haberler örneğin Rusya’nın Hollanda’yı gözetlediği, İngiltere’yi karıştırmak istediği yönünde. Kaldıki, başkan Trump’un Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in adamı olduğu iddialları zaten bilinenler arasında.

Peki Rus’ya yani Vneshnei Razvedki (Yabancı İstihbarat Servisi) olan SVR gerçekten Avrupa ülkelerini dinleyip, gözetleyip, halkı yönlendirmek mi istiyor? Bu yönde geçen hafta iki açıklama geldi. Bunlardan ilki çiçeği burnunda Hollanda İçişleri Bakanı Kajsa Ollongren oldu. Bakan Ollongren Hollanda’nın Rus istihbarat servisleri tarafından gözetlendiğini söyledi. Bakan, bu bilgiyi yaptığı yazılı açıklamada ifade etti. Bilgi ise Hollanda Genel İstihbarat ve Güvenlik Servisinin (AIVD) yaptığı araştırmalar sonucunda ortaya çıkmıştı. Buna göre Hollanda’da organize bir şekilde Rus istihbarat elemanları bulunuyor. Elemanlar toplumun çeşitli kesimlerinden Rusya’nın çıkarına yönelik bilgi topluyor. Elemanlar sadece bilgi toplamakla kalmayıp aynı zamanda, Hollanda halkını yalan haber ve yanlış bilgiyle etkilemek için dijital araçları da kullanıyormış. Örneğin bu etkilemenin en somut örneği, üç yıl önce Ukrayna hava sahasında yol alırken Ukrayna-Rusya sınırına 40 kilometre mesafede düşürülen MH17 sefer sayılı Malezya havayollarının uçağı ilgili yanlış bilgiler verilmesiydi. Çok ilginçtir, geçen hafta MH17 sefer sayılı uçak faciası olayındaki gelişmelere, hükümet ortağı Hristiyan Demokrat Parti (CDA) milletvekili Pieter Omtzigt’in adı da karıştı.

Rusya’nın Avrupaki uzun kolu ile ilgili bir başka açıklamada İngiltere Başbakanı Theresa May’dan geldi. May çok sert bir çıkış yaptı. May “Hepimizin dayandığı uluslararası düzeni tehdit eden, Rusya’nın eylemleridir” dedi. Başbakan May geçen hafta Londra Finans Merkezinin yıllık geleneksel yemeğinde yaptığı konuşmada Rusya’nın Batı’da karışıklık yaratmak için “bilgiyi silahlaştırdığını” öne sürdü. May şunları söyledi: “Rusya’ya basit bir mesajım var. Ne yaptığını biliyoruz ve başaramayacaksın çünkü demokrasilerimizin direncini, açık ve özgür toplumların kalıcı cazibesini ve Batılı milletlerin bizi birleştiren ittifaklara bağlılığını hafife alıyorsun. Rusya, bilgiyi silahlaştırmaya çalışıyor. Rusya, devlet medyası eli ile Batıda karışıklık yaratmak ve kurumlarımızın altını oymak için yalan haberler yapıyor ve fotoshoplanmış fotoğraflar kullanıyor.” Kaldıki, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in Hukuk Fakültesinden mezun olduktan sonra iki yıl süreyle KGB’nin Almanya’daki ofisinde çalışmış olması Putin’in bu işlere yabancı olmadığını gösterir.

Hollanda ve İngiltere’nin bu çıkışları her ne kadar yeni olsa da, Rusya’nın Avrupa’da bir takım hesaplarının olması, kamuoyunu etkilemesi yeni iddialar değil. Yıllar önce de Almanya’da benzer haberler yayınlanmıştı. Altı yıl önce Alman İçişleri Bakanlığı bir rapor yayınlamıştı. Raporda Rus istihbaratının Almanya’da “kuvvetle temsil ediliyor” ve bir çok ajan diplomatik konumları sayesinde kazandıkları dokunulmazlıklardan faydalanıyor’ ifadeleri yer almıştı.Ayrıca raporda, Rus ajanları Rusya’nın Berlin büyükelçiliği çevresinde konuşlandıkları ve buralardaki restoranlarda buluşup yemek yedikleri belirtilmişti.

Hem Hollanda hem İngiltere’nin iddiaları Rus’ların Avrupa ülkelerinde özellikle sosyal medyayı kullanarak, Avrupa halklarını seçimler başta olmak üzere çeşitli alanlarda yönlendirilmeleridir. Açılan binlerce sahte sosyal medya hesapları ve paylaşılan onbinlerce yanlı bilgi yani sahte haber esasen demokrasiye yapılan önemli bir saldırıdır. Bilginin silahlaştırılması günümüz bireyinin karşı karşıya kaldığı bir sorundur. Karar vericiler bu konuda Facebook ve Twitter’ın incelenmesi için çeşitli adımlar atıyorlar. Ancak bu meselenin, yalan haber yapma ve yaymanın ahlaki bir sorun olduğu üzerinde kimse durmuyor. Artık avrupa’da sadece Erdoğan’ın uzun kolunu değil aynı zaman da Putin’in de uzun kolunu konuşmaya devam edeceğiz.

Veyis Güngör
22 Kasım 2017

 

Scroll naar boven
Scroll naar top