Hollanda’da Kurşuna Dizilen Özbekler

İkinci Dünya Savaşı’nda, Alman Nazileri’ne esir düşen 101 Sovyet askeri, 27 Eylül 1941 tarihinde, Hollanda’nın Amersfoort kentine getirilirler. Sovyet askerlerinin tamamına yakını Özbekler’den ve Kazaklar’dan oluşmaktadır. Naziler tarafından ‘aşağılık yaratıklar’ olarak görülen bu askerler, akıl almaz kötü muamele görürler. Açlık ve hastalık nedeniyle 24 esir hayatını kaybeder. 77 esir de, herhangi bir mahkeme kararı olmaksızın, 9 Nisan 1942 tarihinde, sabah saat 06:30’da kurşuna dizilirler.

Özbeklerin sorgusuz sualsiz infazları, savaş sırasında Hollanda’daki en büyük ikinci kitlesel infaz olarak tarihe geçti. Hollanda tarihine kara bir leke olarak geçen Özbeklerin kurşuna dizilişi, dokuz yıl önce Türkevi Derneği tarafından, Amsterdam’da düzenlenen bir programla dünya kamuoyuna duyurulmuştu. Programa, öğrencilik yıllarından itibaren Amersfoort’taki katliamı araştıran ve “Onuru Gömülen Çocuklar” adlı bir kitap yazan Remco Reiding konuşmacı olarak katılmıştı.

Gelin bu ibretlik vahşeti, araştırmacı yazar ve gazeteci Remco Reiding’den dinleyelim: “Öğrencilik yıllarımda değişim programı çerçevesinde Rusya’ya gittim. Moskova dönüşü, Amersfoortse Courant gazetesinde çalışmaya başladım. Gazetede çalışırken, Amersfoort’a getirilen Rus askerlerinin akıbetini araştırmaya başladım. Eriştiğim bilgilere göre, İkinci Dünya Savaşı’nın başlangıcında, 101 asker Rusya’dan Hollanda’ya getirildiler. Bu askerler, Smolensk Muharebesi’nde esir alındılar. Esirler, uzun ve yorucu bir tren yolculuğu sonucunda, 1941 yılının Eylül ayında Amersfoort’a ulaştılar. Almanların amacı, Hollandalılar’a, Özbek asıllı Rus askerlerinin ne kadar vahşi ve aşağılık yaratıklar oldukları, göstermekmiş. Ancak bu propaganda ters tepmiş. Açlıktan ölüm noktasına gelen askerlere bir tane ekmek verilmiş, Almanlar askerlerin ekmek için birbirlerini yemelerini bekliyorlarmış. Ancak askerler tam tersine kendilerine verilen bir ekmeği küçük parçalara ayırarak kardeşçe paylaşmışlar. Esir askerler kampta çok ağır işlerde çalıştırılmışlar. Yorgunluktan ellerindeki kum torbaları yere düşünce, işkence görmüşler ve ceza almışlar. Bu ağır şartlar altında, açlık ve hastalık nedeniyle, Nisan 1942’de 24 asker ölmüş.  Geriye kalan 77 asker Almanlar tarafından sürgün edilirler. Ancak bu askerler de, 9 Nisan sabah erken saatlerde (06.30) kurşuna dizilerek öldürüldüler. Özbek askerlerin Hollanda kampındaki dramatik hayatı böyle sonlandı”. 

Araştırmacı yazar Remco Reiding, Amsfoort’daki kampla ilgili tüm bilgilerin ve tutanakların, Almanlar tarafından yakıldığını söylerken, olayı gören şahitlerin yaşadığını belirtiyor. Rus arşivlerinde de yeterli belgelerin olmadığına dikkat çeken Remco Reiding, Ruslar’ın araştırma için her türlü yardımı yaptıklarını söylüyor. Reiding, Özbeklerin katledilişinin geniş kitlelere duyurulması için Amersfoort Belediyesi’nin katkılarıyla bir belgesel yapıldığını belirtiyor.

Remco Reiding, faaliyetlerini Sovyet Ereveld Vakfı ile uzun yıllar sürdürdü. Geçtiğimiz aylarda da, ‘Sovyet Ereveld Deneyimi’ adında bir müzenin de açılışı yapılarak, vakfın çalışmaları sürdürülebilir bir yapıya dönüştü. 8 Mart 2025 tarihinde yapılan Müze açılışı programına, Hollanda Dışişleri Bakanlığı’ndan Christiaan Rebergen, Özbekistan Savunma Bakanı, Azerbaycan, Kazakistan ve Özbekistan büyükelçilerinin katılması dikkat çekti.

Amersfoort’un  Leusden ilçesinde, 101 Özbek ve Kazak askerinin anıt mezarının bulunduğu ‘Sovyet Mezarlığı’nda, Doğu Cephesi’nde esir alınmış eski Sovyetler Birliği’nden daha başka 865 askerin mezarı bulunuyor.
Mezarlıkta bulunan 101 mezar taşında, askerlerin isimleri yazarken, yeni açılan müzede de askerlere ait fotoğraflar ve animasyon filmleri yer alıyor. Remco Reiding’e göre, mezar taşlarının arkasında gizlenen hikayeler, müze sayesinde artık unutulmayacak.

2012 yılından bu yana, Leusden’de her yıl organize edilen programlarla anılan Özbekler, bu yıl da, ’t Atrium okulu öğrencileri tarafından 9 Nisan Çarşamba günü saat 06:30’da Koedriest Anıtı’nda yakılacak 77  mumla anılacaklar.

Savaş mağduru Özbeklerin anılması, Hollanda ve haliyle Avrupa’daki aşırı sağ ve ırkçı hareketlerin daha akılcı bir şekilde değerlendirmesine vesile olur inşallah… 

Veyis Güngör
6 Nisan 2025

Scroll naar boven
Scroll naar top