Hollanda, Mart ayında yapılacak
milletvekili seçimlerine hazırlanıyor. Seçimlere hazırlık, eski yıllara göre,
hiç de alışık olmadığımız bir şekilde yapılıyor. Sessiz, sedasız, miting ve
büyük salon toplantıları yapılmadan, kampanya yürütülüyor. Siyasi partiler bir
şekilde kongrelerini yaptılar. Seçimlere, Yüksek Seçim Kuruluna milletvekili
aday listelerini sunan 41 partiden 37’sikatılabilecekler. 150 kişilik
Temsilciler Meclisi için 1579 aday, seçmenin oyuna talip olacak.
Hatırlanacağı üzere, Hollanda son dört haftadır sokak gösterileriyle dünya
kamuoyunda dikkatleri üzerine çekti. Gösteriler, hükümetin yaklaşık bir yıldır
tüm dünyanın gündemini meşgul eden korona virüs politikasına gösterilen bir
tepki olarak yorumlandı. Kamuoyunda karar vericilere bir güvensizlik var. İşte,
Hollanda böyle sosyal bir memnuniyetsizliğin gölgesinde milletvekili
seçimlerine gidiyor.
Seçimlere, korona krizine ek olarak, sosyal memnuniyetsizliği suistimal eden,
aşırı sağ ve neofaşist hareketlerin de gölgesinde gidildiğini söyleyebiliriz.
Bu tezimizi, varlığını sadece İslam ve Müslüman karşıtlığı üzerine kuran
neofaşist Wilders’in, seçim ön yoklamalarında çıkaracağı vekil sayısından
hareketle iddia edebiliriz.
Ne yazık ki, son on yılda ABD ve Avrupa’da, birbirinden beslenen aşırı sağ ve
ırkçı siyasi partiler güç kazanmıştır. Kazanmaya da devam ediyorlar. Bazı
ülkelerde iktidara doğru yol almışlardır. Bunlardan etkilenen Sosyal Demokrat,
Hıristiyan Demokrat ve Liberal partiler, akıl almaz bir şekilde söylemlerini
değiştirmişlerdir. Dünyaya insan hakları, demokrasi, savaş ve şiddet karşıtlığı
gibi değerleri yaymaya çalışanlar, etnik ve kurumsal ırkçılığın ve ayrımcılığın
normalleşmesine seyirci kalmışlardır.
Avrupa siyaseti ve özelde Hollanda siyasetinde bu tür gelişmeler yaşanırken,
bizim de siyasi katılım mücadelemizde gerilemeler yaşanmıştır. Özellikle
Hollanda’da, seçme ve seçilme hakkının verildiği 1986 yılından itibaren konuya
yaklaştığımızda, siyasi katılımda hangi noktaya geldiğimizi daha net bir
şekilde görebiliriz. Bir zamanlar, Başbakanların, Bakanların, hemen hemen her
siyasi parti temsilcilerinin, seçimler öncesinde, derneklerimize,
vakıflarımıza, camilerimize gelip, yapacaklarını anlattıklarını hatırlayalım ve
bir de günümüze bakalım. Aradaki farkı bariz bir şekilde göreceksiniz.
Fazla değil, daha on yıl öncesinde, seçimlere bir yıl kala, siyasi partilerin
genel merkezlerini ziyaret eden veya mektup yazan kuruluşlarımız vardı. Kuruluşlarımız,
Hollanda Türk toplumunu tanıyan, ona yabancılaşmamış isimlerin listelerde
seçilebilir bir yere konması isteniyordu partilerden. Siyasi partiler, sadece
seçim zamanı değil, her yıl bir vesileyle, ziyaret edilir, herhangi bir
etkinliğe davet edilirdi. Yani karar vericilerle ilişkilerimiz sıcaktı.
Hatta daha da içerikli temas kurulur, birlikte programlar da yapılırdı. Bugün
listelerinde bulunan Fas’lı bir adayın, Türk kuruluşlarının etkinliğine katılmasını
sorun yapan Yeşil Sol, bir zamanlar UETD ile ortaklaşa siyasi katılım
toplantısı yapmıştı. Hem de, programa Türkiye’den bilim insanları ve AK Parti
milletvekilleri, Yeşil Sol Avrupa Parlamentosu milletvekili konuşmacı olarak
katılmışlardı. Yine, AK Parti Dış İlişkiler Başkanı, beraberindeki heyetle,
CDA’nın yeni yıl resepsiyonuna katılıp, Başbakan, Bakanlar ve Milletvekilleri
tarafından karşılanmıştı.
Nereden nereye? İşte, bir zamanlar farklı dünya görüşleriyle birlikte
çalışmaktan gurur duyan bir Hollanda’dan, neofaşizmin etkisi ve gölgesinde
yapılacak seçimlere gelindi.
Tüm bu olumsuzluklara rağmen, Türkler siyasi katılım mücadelesinden asla
vazgeçmemelidirler. Siyasi katılım sadece dört yılda bir oy vermek olmasa da,
15, 16 ve 17 Mart tarihlerinde yapılacak seçimlere mutlaka katılmalıdırlar.
Sandığa kesinlikle gidilmelidir. Siyasi partilerin seçim programları gözden
geçirilmelidir. Listelerde onlarca tanıdık isim var. En kolay iş, bu
isimlerden, kendimize veya düşüncelerimize en yakın olanlar için tercihli oy
hakkımızı kullanmaktır.
Seçim sonuçlarının, Hollanda siyaseti, Hollanda ve Hollanda Türklerine hayırlı olmasını dilerim.
Veyis Güngör
10 Şubat 2021, HABER Gazetesi