Trump ve Avrupa’da öngörüsüzlük

Aylardır tartışılan Amerika seçimlerini geride bıraktık. Tüm dünyayı yakından ilgilendiren seçimlerden, Donald Trump zaferle çıktı. Trump’ın geri dönüşü bir çok soruyu da gündeme getirdi. Ukrayna ve Orta Doğu’daki savaşlar ve Sudan’daki çatışmalar başta olmak üzere, Kuzey Kore’nin Ukrayna sınırında birliklerinin olması, transatlantik ilişkiler, ikinci Trump dönemini bekleyen meseleler arasında yer alıyor.


Geçen hafta 16 Kasım Cumartesi günü, Stratejik Düşünce Enstitüsü’nde “Trump’ın Muhtemel Dış Siyasetinin Avrupa ve Ortadoğu’ya Etkileri” başlıklı bir toplantı yapıldı. Gazeteci yazar Altan Tan’ın moderatörlüğünde yapılan toplantıya, Avrupa, Asya, Orta Doğu ve Kafkas bölgesinden konuşmacılar katıldılar. Naçizane şahsım, toplantıda, Trump’ın yeniden seçilmesinin Avrupa için ne anlama geldiğini, genel olarak anlatmaya gayret ettim. 


Seçimlerden sonra Avrupa’da öne çıkan görüşlerden de yararlanarak ifade etmeye çalıştığım bazı konuları kısaca sizlerle de paylaşmak istedim.

Potansiyel bir ticaret savaşı başlayabileceğine dikkat çeken uzmanlar, Trump’un “Önce Amerika” tutumunun, Avrupa ekonomisini zor durumlara sokacağı yorumunu yapmaktalar.  Trump, daha önce AB’yi “düşman” olarak tanımladı ve seçim kampanyası sırasında Avrupa Birliği’ni, ABD’ye yaptığı tüm ürün ihracatına %10-20 arasında gümrük tarifesi getirmekle suçladı. Trump, bunun değişmesi gerektiğini, Amerikalıların kendi ülkesinden alışveriş yapmalarını istiyor. Britanya gazetesine göre bu durum potansiyel bir ticaret savaşı anlamına geliyor.

Trump’un ikinci defa ABD’nin Başkanı olması Avrupa’da bir başka gerçeği ortaya çıkardı. Atlantik Komisyonu Vakfı Müdürü Anna van Zoest, bu gerçeği, “artık Avrupa kendi güvenlik ve savunmasını kendisi sağlamalı, ama aynı zamanda Trump ile iyi bir ilişki için yatırım yapması” olarak ifade ediyor. Top artık, NATO ve Avrupa Birliği içindeki Avrupa müttefiklerinde.

Trump hatırlanacağı üzere, önceki Başkanlık döneminde, Avrupa Birliği’nde hâlâ konuşlanmış olan 100.000 Amerikalıyı geri çekmek istemişti. Ancak gerçekleşmemişti. Hem bu konu hem de NATO’dan çıkma tehdidi yeniden gündeme gelebilir.

Hatırlanacağı üzere, Ukrayna’ya askeri yardımlar ABD yerine, ittifak yoluyla yapılmakta. ABD ise, askeri yardımların en büyük destekçisi. Yardımlar kesilirse, Ukraynalıların Ruslara karşı verdikleri mücadeleyi sürdürmeleri daha da zorlaşır. Diğer taraftan, eğer Zelensky, ABD baskısıyla, Putin ile istemediği bir anlaşmaya zorla oturtulursa, ki böyle bir ihtimal var, bunun Avrupa için de sonuçları olur.

İstihbarat ve Güvenlik alanında öğretim görevlisi Linde Desmaele’ya göre, Trump’un yeniden kazanması, Avrupa’da özellikle aşırı sağcı politikacılar arasında rahatlatıcı bir konum oluşturdu. Trump’ın zaferi, Geert Wilders ve Viktor Orbán tarafından kutlandı

Trump’un ikinci kez ABD Başkanı seçilmesinin Avrupa için etkileri, elbette yukarıdaki konular ve meselelerle sınırlı değil. AB’nin etkileneceği bir çok konu var. Avrupa’daki belirsizlik ve öngörüsüzlüğe rağmen, Polanya Başbakanı Tusk, konuyu şöyle özetliyor: “Avrupa için, Jeopolitik dış kaynak kullanım dönemi sona erdi. Avrupa’nın geleceği artık bize bağlı. Bunun şartı, olgunlaşmamız ve kendi gücümüze inanmamızdır”.

Evet, Avrupa artık kendi geleceğini kendisi tayin edecek, daha da olgunlaşacak ve kendi gücüne inanacak.

Veyis Güngör
16 Kasım 2024

Scroll naar boven
Scroll naar top