‘Ramadan Mubarek’ artık Avrupa’ya yerleşti…

Ramazan ayına sağlıklı bir şekilde kavuşmak, Müslümanlarda bir hareketliğin olmasını beraberinde getirir. Yılın diğer aylarına göre, Ramazan ayında alışkanlıklarımız, günlük yaşam koşullarımız, ritüellerimiz ve davranışlarımız değişir. Ancak, son yıllarda Ramazan ayının gelmesiyle Avrupalılarda da bir değişimi görmemiz mümkün oluyor. İşte bu değişimin bir sonucu olarak, Batı Avrupa ülkelerinde Ramazan, “Ramadan Mubarek” denilerek karşılanıyor.

Bugünlerde, Ramadan Mubarek, Avrupa’daki zincir marketlerin girişlerinde yer alan rafları ve özel hazırlanan Ramazan reyonlarını süslemektedir. Bu durumda, artık Ramazan’ı sadece Müslümanlar değil, Avrupalılar da muazzam bir hazırlık yaparak karşılamaktadırlar. Süpermarketlerin bu hazırlıkları her ne kadar ekonomik veya Müslüman müşterilerini memnun etmek için yapılsa da, hazırlık aynı zamanda Ramazan kültürünün toplumda yer bulması olarak okunabilir.

Elbette, Ramazan kültürünün Avrupalılar arasındaki tezahürü süpermarketlerle sınırlı kalmamaktadır. Başta medya olmak üzere, Müslümanların sayıca fazla olduğu iş yerlerinde Ramazan ruhu hissedilmektedir. Ramazan’da ‘Müslümanlarla dayanışma hareketi’ adıyla; Ramazan kamu kuruluşlarındaki iftarlar, siyasi liderlerin ve karar vericilerin mesajları, spor kulüplerinde iftar saatini dikkate alma, üniversite öğrencilerinin Ramazan etkinlikleri gibi toplumun her kesiminde kendini bir şekilde göstermektedir.

Ramazan dayanışması bazen, Türk ve Müslüman gençlerin futbol oynadıkları spor kulüplerinde, oruç tutan arkadaşlarıyla dayanışma adıyla, Hollandalıların da oruç tutmaları olarak kendisini gösterir. Bazen de, Ramazan ayı içinde aynı bölümde çalışan Avrupalılardan bazıları, Müslüman iş arkadaşlarının oruçlu halini anlamak için oruç tutarlar ve iftarı birlikte açarlar.
Bir başka zaman ise, iftar programına davet edilen gayri Müslimler de, o gün Müslümanlarla dayanışma için oruç tutar. Müslüman öğrencilerin çoğunlukta olduğu bir okulda, diğer öğrenciler de Ramazan’ın etkisiyle, oruç tutmayı denerler. Müslümanların iyi ilişkiler içinde oldukları bazı komşuları da Ramazan’ın geldiğini bilmekte, iftar sofralarından nasibini almaktadır.

Bu ve benzeri örnekler, Ramazan aynının sadece “Ramadan Mubarek”  demek ile sınırlı kalmadığını, toplumun her katmanına bir şekilde ulaştığını ve etkilediğini göstermektedir. Söz konusu kültürel etkileşim, yarım yüzyılı aşan bir süreyle devam etmektedir.
Etkileşimin okullarda, iş yerlerinde daha geniş ve etkin olduğu söylenebilir. Buna rağmen, Müslümanların neredeyse elli yılı aşan bir süreyle, yılda bir ay oruç tuttuğunu bilen bazı Hollandalılar, ısrarla, “oruçluyken su da içilmez değil mi?”, sorusunu yöneltirler.

Ramazan, Hollandalılar da yukarıdaki gelişmelerin oluşmasını sağlarken, Müslümanların da kendi aralarında hareketli bir ayın geçmesini beraberinde getirmektedir. Hareketliliğin en görünür ve ölçülür hali, hiç şüphesiz aileler arasında organize edilen iftar yemekleri olurken, STK’larımızın aşkla organize ettikleri iftar programlarıdır.

İlginçtir, bu yıl iftar programı davetiyeleri tam iki ay önceden gelmeye başlandı. Oysa biz, böyle çok erken gelen davetlere pek alışık değiliz. Hep son dakikalara alışık olduğumuz için, Hollanda Diyanet Vakfı’nın, Ramazan’a iki ay kala gönderdiği iftar davetiyesi tüm ezberleri bozdu. Diyanet Vakfı’nı, Türk Hava Yolları takip etti. Bunun üzerinde düşünmek lazım. Bu güzel davranış, içinde yaşanılan ülkenin kurallarının biz etkilediğinin bir habercisi olabilir. Darısı başka alanlara elbette.

Demek ki, Müslümanlarla Avrupalılar arasında kültürel ve toplumsal etkileşim olanca gücüyle devam ediyor. Somut yansımalarından birisi de Ramazanlar. Nasıl, bizimkiler içinde bulunduğumuz toplumun kültüründen etkileniyorlarsa, içinde bulunduğumuz toplum da bizim kültürümüzden etkilenmektedir.  
“Ramadan Mubarek”, bunun en güzel örneğidir.

Veyis Güngör
28 Şubat 2025

Scroll naar boven
Scroll naar top