Hollanda’da antisemitizmin konuşulmadığı bir gün geçmiyor. İsrail’i eleştiren, Filistin’de, Gazze’de işlenen insanlık dışı olayları kınayan, İsrail’e eleştirel yaklaşan kim varsa, hemen bir karalama kampanyasıyla karşı karşıya kalıyor. Arkasından da bir antisemitizm suçlaması geliyor.
Mekanizma şöyle işliyor: Önce siyasiler, karar vericiler, bakanlar, milletvekilleri sonra medya harekete geçip, adeta bir linç kampanyası başlatıyorlar.
İşte bu linç kampanyasından biri de bu hafta sonu, Birleşmiş Miletler raportörü Francesca Albanese’ye karşı uygulandı.
Albanese, Hollanda’ya üç dört günlük bir çalışma ziyareti yapıyor.
2022 yılından itibaren işgal altındaki Filistin topraklarının BM raportörü olan Albanese, çalışma ziyareti çerçevesinde, İşçi Partisi PvdA milletvekili Kati Piri’nin davetlisi olarak, perşembe günü Temsilciler Meclisi’nde bir saat süreyle Gazze gerçeğini anlatacak.
Ancak, Albanese’nin Lahey’deki Temsilciler Meclisin’de anlatacaklarından rahatsız olan bir çok kesim var. Bu kesimlerin başında Hollanda Dışişleri Bakanı Casper Veldkamp geliyor. Veldkamp’a göre, BM raportörü Albanese, sosyal medya hesaplarında siyasi görüşlerini kişisel olarak açıklıyor. Yine Veldkamp’a göre, bu açıklamalar gerilim yaratıyor. Bir de örnek veriyor Veldkamp: “Albanese’nin açıkladığı görüşlerden biri, ‘İsrail’in 1948’den beri Flisitin’de ‘etnik temizlik’ yapmasıdır.”
Diğer taraftan, her zaman “dürüstlük”, “normlar” ve “değerler” gibi kavramlarla övünen SGP Partisi milletvekili Diederik van Dijk’in sosyal medya hesabından yaptığı ’tartışmalı BM raportörünün meclise davet edilmesinin yeniden değerlendirilmesi amacıyla PVV ve BBB adına ek bir prosedür toplantısı talep edildiğini’ açıklaması da abesle iştigal.
Siyasetçiler, BM raportörünü Temsilciler Meclisi’nde konuşturmamak için ellerinden geleni yapıyorlar.
Ülkenin en büyük gazetelerinden de Telegraaf başta olmak üzere, bazı medya organları, hafta sonu yaptıkları haberleri, “Tartışmalı BM raportörü” başlıklarıyla yayınladılar.
Hollanda’daki lobi kuruluşu İsrail Bilgi ve Belge Merkezi CIDI’den Freek Vergeer de Dışişleri Bakanlığı’na gönderdiği mektupta, ‘Albanese’nin her seferinde İsrail ve genel olarak Yahudilere karşı yaptığı açıklamaların, önyargılı ve kabul edilemez’ olduğunu belirtiyor.
BM raportörü Albenese’nin, Temsilciler Meclisi’nde yapacağı bilgilendirme konuşmasına, siyaset, medya ve lobi kuruluşları böyle bakarken, Albenese’ye yapılan bu linç hareketini kınayan kuruluşlar da var. Çeşitli insan hakları kuruluşlarının oluşturduğu bir koalisyon, Hollanda’da Albanese’ye yapılan saldırıları bir ‘iftira kampanyası’nın parçası olarak nitelendiriyor ve İtalyan avukat Albanese’ye destek veriyor. Kuruluşlar, Albanese’nin Filistin konusundaki dik duruşunu takdir eden bir mektup da yayınlamışlardı.
BM raportörünün, bazı Hollanda karar vericilerini, medya kuruluşlarını ve lobi merkezlerini rahatsız eden ve harekete geçiren görüşlerinden bazıları kısaca şu şekilde ifade ediliyor.
Albanese’ye göre, “7 Ekim’de Hamas’ın gerçekleştirdiği terör eylemleri, bir Yahudi nefreti değildir. Bir antisemitizm ifadesi de değildir. İsrail saldırıları fırsat bilerek, sömürgeci ve yok etme projesini tamamlamak için kullandi.… Amerika yönetimi bir Yahudi lobisine hakimiyetindedir.”
Albanese sosyal medya hesaplarında, İsrail devletinin Nazi Almanya’sı ile Netanyahu ve Hitleri’in de birbirlerine benzedikleri yönünde ima ve gönderme yapıyor…
Perşembe sabahı Hollanda Temsilciler Meclisi’nde konuşacak olan Albasene, çarşamba akşamı da, Lahey’de Dries van Agt konferansında konuşacak. Geçen yıl vefat eden Dries van Agt, Hollanda’nın eski başbakanlarından olup, işgal edilmiş Filistin topraklarının hızlı bir savunucusuydu. Dries van Agt, başbakanlığı sırasında, Filistin davasını gündeme getirmediği için büyük pişmanlık duyduğunu belirten beyanları ile, tam bir Filistin sempatizanı olduğunu göstermişti.
Albasene, cuma günü de Utrecht Üniversitesi’nde öğrencilerle, ‘Kutuplaşmış ve düşmanca bir kamuoyu’ konulu bir tartışma programına katılacak.
Hafta sonu yoğun bir şekilde gündemde olan BM raportörü İtalyan avukat Albanese, her ne kadar bir karalama kampanyasıyla karşı karşıya olsa da, bir hafta boyunca Hollanda gündemini belirlemeye devam edecek. Hollanda’da bazı kesimler BM raportörünün açıklayacağı soykırıma, işgale, yargısız infazlara, işkencelere, baskın ve sürgünlere gözlerini kapatsalar da, güneş balçıkla sıvanmaz. Önemli olan tarihin yanlış tarafında yer almamaktır.
Veyis Güngör
10 Şubat 2025